PANDEMİDE MODA
“Moda, doğası gereği her zaman için yeni olanla ilgilidir; bu bir savaş, sanat akımı, teknolojik gelişme ya da salgın olabilir.” - Serdar Egemen Nadaşbaş
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 ile birlikte günlük yaşamımızda değişen pek çok şey sonucunda maske kullanmak zorunlu hale geldi.
1918'de ortaya çıkan İspanya gribi salgınında da tıpkı bugün olduğu gibi maske kullanımı yaygınlaşmıştı. Maskeler bir korunma aracı olmanın yanında kıyafetleri tamamlayan bir aksesuar olarak kullanılmıştı.
‘Yeni normal’i yaşadığımız bu günlerde, modada da maske tasarımları ön plana çıktı.
Tasarlanan maskeler, cerrahi maskenin üzerine takılması şartı ile kombinlerle uyum sağlayabiliyor.
Chanel, Dior, Burberry, Ralph Lauren, Prada gibi markalar da salgın için korunmaya destek olmak amacıyla gönüllü olarak atölyelerinde maske ve tulum üretimi gerçekleştirdiler.
Tasarımcı Frejya Sewell, keçe ve yoğurt kapları gibi sıradan nesneleri kullanarak maskeler oluşturdu. Esas amacının Covid-19 ile mücadele eden kişilere görsel bir teşekkür etmek olduğunu ifade eden tasarımcı, işçi gruplarına da özel sembolik maskeler tasarladı.
Pandemi ile birlikte sosyal mesafe kuralının uygulamaya sokulması sonucunda pek çok tasarımcı bu sosyal mesafeden de ilham aldı. Veronica Toppino’nun tasarlamış olduğu şapkalar, bu ilhamın örneklerinden ve temel malzemesini alüminyum oluşturuyor.
Toppino’nun şapkaları, bu süreçte modadaki işlevselliği yansıtırken aynı zamanda giyim ve aksesuarların da sosyal mesafelerde nasıl önemli bir rol oynayabileceğini yansıtmaya çalışıyor.
Paris Fashion Week – Marine Serre
BİZ SİZİ ARAYALIMLÜTFEN FORMU DOLDURUNUZ