Mary Quant: Modada Yeni Bir Adım
“Modanın tüm amacı, modaya uygun kıyafetleri herkesin kullanımına sunmaktır.” cümlesi ile Mary Quant, Londra’daki Victoria & Albert Müzesi’ndeki sergide kendine yer buldu. Şubat 2020’ye kadar ziyaret edilebilecek olan sergide, Quant’ın kişisel arşivindeki parçalar ile birlikte 200’den fazla giysi ve aksesuarı da görebilmeniz mümkün. Biz de bu sergiden aldığımız ilhamla, Mary Quant’a ve onun tasarımcı kişiliğine kısaca değinmek istedik.
Buckingham Sarayı’na mini eteği sunan ilk modacı olan Mary Quant, 1934 yılında doğmuştur. University of London, Goldsmith College’da öğretmenlik eğitimi almış, moda ile tanışması ise kağıt motiflerini uyarlayarak başlamıştır. Stüdyo dairesinde tasarladığı elbiseleri satarak ertesi günkü kumaş masraflarını çıkaran Quant’ın ilk müşterileri de kendisi ile aynı sosyal çevreden olmuştur.
Mary Quant’ın tarzı, çocuk ve dans kıyafetlerinden ilham alarak hareket kolaylığı sağlayan Chelsea tarzındaydı. Askısız elbiseler, pötikare desen, diz boyu çoraplar bu tarzı ifade eden başlıca unsurlardandı. Bunların dışında Quant’ın getirdiği yenilikler de mevcuttu, örneğin hırkaların boyutları ile oynamış, futbol formalarını elbiseye dönüştürmüştü. Bu yeni giyim tarzı süslü kadınlar olarak çevrilen “dolly birds” olarak nitelendirilmişti.
Quant ile ilişkilendirilen en önemli yenilik ise etek boyu olmuştur. Mary Quant, 1965 yılında etek boyunu 10-15 cm kadar kısaltarak, günümüzdeki ikonik mini eteği tasarlayan modacı olmuştur.
Mary Quant mini etekten o dönemde şu şekilde bahsetmiştir: "Hareket edebildiğin, koşabildiğin ve zıplayabildiğin; kolay, genç, basit kıyafetler yapıyordum ve müşterinin istediği uzunlukta olmasını sağlıyorduk."
Mary Quant sadece mini etekle değil, saç tasarımları ve kozmetik ürünleriyle de ünlüydü. 60’larda genç kızlar saçlarını onun gibi kestirip mini etekli elbise giyip, onun ünlü modeli Twiggy gibi makyaj yapıyordu.
V&A ise sergideki bu koleksiyonu bir araya getirmeye başladığında, kadınlardan Mary Quant ile ilgili hatıralarını sormak için sosyal medyayı kullanmış. Fotoğraflar ve giysilerle 1000'den fazla kişi müzeye cevap vermiş ve sergi koleksiyonunun oluşmasını sağlamış.
Serginin küratörü Jenny Lister: “Mary Quant moda sistemini değiştirdi ve Paris’in lüks modasının baskınlığını altüst etti. Özgürleşmiş kadını giydirdi, kurallardan ve düzenlemelerden ve anneleri gibi giyinmekten kurtuldu. Kadınları sadece annelerinin kıyafetlerinden çıkarmakla değil, aynı zamanda eşofmanları, spor kıyafetleri ve taytları kullanarak serbest bıraktı. Tasarımlarının, elbise ve triko desenlerinde çoğaltılmasına izin verdi”.
BİZ SİZİ ARAYALIMLÜTFEN FORMU DOLDURUNUZ